View Count : 82
Share :  | 

Seyyid Muhammed Salih


Seyyid Muhammed Salih hazretleri, Osmanlılar zamanında Anadolu'da yetişen evliyanın en büyüklerindendir. Silsile-i aliyyenin otuz ikincisidir. Büyük veli Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretlerinin on birinci torunu ve Taha-yı Hakkâri hazretlerinin kardeşidir. Seyyiddir. 1865 yılında Nehri'de vefat etti. Kabri, ağabeyi ve hocası Seyyid Taha-yı Hakkâri hazretlerinin ayak ucundadır.

Seyyid Salih, küçük yaşta Kur'an-ı kerim okumayı öğrendi. Çok zekiydi. Kısa zamanda Kur'an-ı kerimi ezberledi. Medreseye giderek tefsir, hadis, fıkıh gibi zahiri ilimlerle, zamanın fen ve edebiyat bilgilerini öğrenerek büyük bir âlim oldu. Tasavvufta da yetişerek, kalb ilimlerinde marifet sahibi olmak için, ağabeyi Seyyid Taha-yı Hakkâri'nin sohbetiyle şereflendi. Senelerce ona hizmet etti. Mübarek teveccühlerine kavuştu. Vilayet derecelerinde çok yükseldi. Hocası, ona icazet vererek, talebe yetiştirmek üzere Berdesur'a gönderdi. Seyyid Salih hazretleri orada talebe yetiştirmeye başladı. 

Seyyid Taha hazretleri vefat edeceği zaman ona kendisinden sonra makamlarına kimin oturacağı sorulunca; "Biraderim Salih, kâmil ve olgundur. Herkesin başı onun eteği altındadır" buyurarak Seyyid Salih'i yerine bıraktı. Hasta kalblere şifa olan sohbetleri ile, aşıklarının kemale gelmesine, Hakk'a yaklaşarak veli birer zat olmalarına vesile oldu.

Seyyid Salih hazretleri, muhabbet ve edep sahibiydi. Verası ve takvası çoktu. Haramlardan şiddetle kaçar, şüpheli korkusuyla mubahların fazlasını terk ederdi. Ekseri günleri oruçlu geçerdi. Gecelerini ibadetle ihya eder, uykusunu öğleye yakın kaylule yaparak alır, hem de sünnet-i şerife uyardı. Çok merhametli olup, hiç kimseyi incitmezdi. İnsanların Cehennemde yanmamaları için elinden gelen gayreti gösterir, Allahü teâlânın emirlerini bildirir, yasaklarından kaçınmalarını sağlardı. Gayr-i müslimlere dahi iyilik yapardı. Bu sebeple herkes tarafından sevilirdi.

Seyyid Taha hazretlerinin oğlu Ubeydullah, babasının yerine geçen amcası Seyyid Salih hazretlerine talebe olmayıp diğer halifesi Seyyid Fehim hazretlerine tâbi olmak istedi. Fehim-i Arvasi ise ona; "Muhterem babanız, yerine Seyyid Salih hazretlerini tayin ettiler. Bu sebeple siz de, biz de onun sohbetine gidip, ona tâbi olmamız lazımdır" buyurdu. Buna rağmen Ubeydullah, buna itiraz eyledi. Bunun üzerine Fehim-i Arvasi; "Mübarek hocamızın kabr-i şerifine gidelim ve soralım. Ne buyururlarsa yapacak mısın?" buyurdu. O da; "Yaparım" dedi. Gittiler. Kabristana girişte ayakkabılarını çıkarıp, kabrin yanına vardılar. Daha hiçbir şey söylemeden Taha-yı Hakkâri hazretlerinin; "Fehim, Ubeydullahı, kardeşim Salihe götür" buyurduğunu işittiler. Ubeydullah, babasının bu emrine uyarak, süratle amcasının huzuruna koştu. 

Seyyid Salih, 1865 yılında hastalandı. Talebelerini toplayarak herbiriyle vedalaştı, helalleşti. Vasiyetini bildirdi. Kabriyle ilgili olarak da; "Kabrimi ağabeyim Seyyid Taha hazretlerinin kabr-i şerifinin ayak ucuna kazınız. Edebi gözetip kabirde de mübarek ayakları başımın üstüne gelecek şekilde olmasını sağlayın. Bizden sonra Seyyid Fehime tâbi olun" buyurdu. Sonra talebelerinin Kur'an-ı kerim tilavetleri arasında vefat edip, sevdiklerine kavuştu. Vasiyetini aynen yaptılar. Kabrini hocasının ayak ucuna kazdılar. Şimdi bu iki kabrin üç taşı vardır. Yani Seyyid Taha hazretlerinin kabrinin ayak ucundaki taş, Seyyid Salih hazretlerinin baş taşıdır.

Seyyid Muhammed Salih hazretlerinin vefatından sonra yerine Seyyid Fehim-i Arvasi hazretleri geçip vazifesini devam ettirdi. İnsanlara İslamiyet’in emir ve yasaklarını anlatıp onların kurtuluşlarına vesile oldu.
 




Rasûlullah (sall-Allâhu ’alaihi wa sallam) stated,
“When fitna and fasâd (mischief, instigation) become rife among my Ummat (Muslims),
a person who adheres to my Sunnat will attain thawâb (blessings, rewards in the Hereafter)
equal to the total sum of the thawâb that will be given to a hundred people who have attained martyrdom.”
Adherence to the Sunnat is possible only by learning and abiding by the books of the scholars of Ahl as-Sunnat.
The scholars affiliated in any one of the four Madhhabs of Muslims are scholars of Ahl as-Sunnat. Imâm a’zam Abû Hanîfa Nu’mân bin Thâbit is the leader of the scholars of Ahl as-Sunnat.

I learn to read the Quran

It causes one to earn many thawâbs [rewards] to learn, to teach and to read the Qur'ân al-karîm. One must learn how to read the Qur'ân al-karîm compatibly with tajwîd [Tajwîd is the branch of knowledge teaching how to read the Qur’ân al-kerîm correctly]. One should try to read or recite it every day even a little!

Great for Silsile-i Aliyye

The silsila (chain) which includes such religious superiors as Bahaaddîn-i Bukhârî, Imâm-i Rabbânî, and Mawlâna Khâlid-i Baghdâdî is termed Silsila-i ‘Aliyya, which means the Exalted Chain. It is also termed Silsilat-uz-Zahab, which means the Golden Chain.

World Prayer Times

Namâz is the main pillar of the religion. He who performs his namâzes constantly, correctly and completely will have set up his religion and he will have made the building of Islam stay intact. Those who do not perform namâz will have demolished their religion and the building of Islam. Our Prophet “sall-Allâhu ’alaihi wa sallam” said, “The head of our religion is namâz.” As no human can live without a head, it is not possible to have religion without namâz.

TÌRKÇE | ENGLISH | 
LOGIN | REGISTER

HÜSEYİN HİLMİ IŞIK | SEYYİD AHMET MEKKİ EFENDİ

SEYYİD ABDÜLHAKİM ARVASİ | SEYYİD FEHİM ARVASİ

SEYYİD TAHA HAKKARİ